Biz sirk sanatçılarıyız. Müzisyenler ve oyunculardan oluşan bağımsız bir sanatçı grubuyuz. Clowns Without Borders (Sınır Tanımayan Palyaçolar) adlı uluslararası sivil toplum kuruluşunun Türkiye ayağını oluşturmaya çalışıyoruz.
Hadi bize kendinizden bahsedin.
Gülmenin, güldürmenin manevi gücünü zor durumdaki insanlarla bir dayanışma aracı olarak kullanmaya çalışıyoruz. Felaket bölgeleri, mülteci kampları, savaşlar olmuş bölgelerde çalışmalar yürütüyoruz. 22 yıldır CWB, dünyanın hemen hemen tüm dezavantajlı bölgelerinde çalışmalar yürüttü ve hala 15 merkezde çalışmalarına devam ediyor.
Çocuklarla İstanbul, Diyarbakır, Urfa, Antep Batman ve Hatay’da buluştuk. Amerika’dan gelen sanatçılarla ortak gösteriler yaptık. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Aram Tigran Kent Konservatuarı bize hep yardımcı oldular. Savaştan ve göçten etkilenen çocuklarla etkinlikler yaptık.
Çocuklar sizin gibi bir sürprizle karşılaşınca ne yapıyorlar?
Çocuklar bizi hemen oyun arkadaşı olarak kabul ediyor. Kırmızı burunlarımız dünyanın her yerinde geçerli tek pasaportumuz. Çocuklar da yetişkinler de onlarla oyun oynama arzumuzu kabul ediyor. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen birlikte oyun oynamanın gülmenin bir yolunu buluyoruz.
Peki o zaman dost kırmızı burun, üzgün bir çocuğu bile güldürmenin sırrı nedir?
Onları güldüren şey; samimiyet ve oyun. Kırmızı burunlarımızın gücünü de unutmamak gerek. Çabucak bizi kabul ediyorlar ve neşe hemen yayılıyor. Biz aşırı makyajlar, peruklar, komik olmaya çalışan numaralardan yana değiliz. Seyircisiyle birlikte oynayan, onu dinleyen, naif, enerjik ve çalışılmış gösteriler yaptığınızda zaten komedi ve gülümseme geliyor devamında.
Bize nasıl sınırları tanımadığınızı da anlatır mısın?
Sınır tanımıyoruz çünkü her yerde olma çabamız var. Mülteci kamplarında, ücra köylerde, savaş ve felaket bölgelerinde varız. Gülmenin güldürmenin kendisi zaten politik bir eylemken seyircimizin ve kendimizin güvenliğini sağlayabildiğimiz her yerde oynamaya hazırız.
“Bizim için çocukların olduğu her yer sınırsız.”