Çocuklar için dünya sinema tarihi (1) – Sinemanın doğuşu

Çocuklar için dünya sinema tarihi (1) – Sinemanın doğuşu

Bir süredir çocuklarla birlikte yapılabilecek bir sinema tarihi-eleştirisi olabilir mi sorusu kafamda dolaşıyordu. Örnekleri olduğuna emin olmakla birlikte ben aradığımı şu ana kadar pek bulamadım. Daha çok araştırma sırasında karşıma çıkan listeleri taradım ve hepsini birleştirerek uzun bir liste oluşturup kendime bir katalog oluşturmaya çalıştım. Bu listelerde de genel olarak üretim yeri Amerika olan filmler ve son yılların filmleri bulunuyor. Ben bu sorunlardan dolayı bu kataloğu geliştirmeye devam etmek istiyorum. Bu konudaki önerileri de açığım. Bir başka sorun ise filmlerin izleyici sınırlamaları ve süreleri oldu. Filmlerin izleyici sınırlamaları getirilenlerinde her ülkede en azından 10 yaş ve üstü sınırlaması getirilen filmleri ve özellikle 2 saat altı olan filmleri ön plana almam gerekti. Bu araştırma ve çalışma aşaması bir yandan devam ederken çalışanı olduğum ve hassas durumdaki mültecilere hemen hemen Türkiye’nin her ilinde, çok geniş bir alanda, en kapsamlı destek ve danışmanlık hizmeti veren dernek olan SGDD-ASAM’ın Tarlabaşı Temsilciliğindeki Çocuk Dostu Alan’da bu çalışmaya başlama fırsatı buldum. Çalışmanın içeriğini  burada paylaşmayı planlıyorum.*

İlk dersin içeriğini “Sinemanın Doğuşu” oluşturdu. Öncelikle katılımcı çocuklarla tanışırken en sevdikleri filmleri sordum. Çoğunlukla Karayip Korsanları cevabını aldım. Daha sonra resim, fotoğraf ve sinemanın ne demek olduğu üzerine konuştuk. Çocuklar bu konularda zaten önemli ölçüde fikir sahibi durumdaydılar. Ben en genel anlamda sinemanın hareket eden görüntülerden oluştuğundan ve fotoğrafların birleşiminden oluştuğundan bahsettim. Çocukların zaten 35mm film projektörüne dair akıllarında bir imaj vardı. Ben bu noktada bizim görüntüleri hareket halinde görmemizin bir göz kusurundan kaynaklandığından bahsettim. Belli bir hızla gözümüzün önünden geçen fotoğrafları gözümüz bir şekilde hareket halinde görüyor.

Daha sonra çocuklara Muybridge’in atlar ile ilgili yaptığı çalışmadan bahsettim. 1878 yılında atların dört nala giderken dört ayağının da yerden kesilip kesilmediği bir iddia konusuydu. Bu konuda Muybridge art arda fotoğraf makineleri koyarak atların tüm hareketlerini görüntülemeyi başarır.

Bu video ve konuşmamız çocuklar arasında atların dört ayağının havaya kalkıp kalkmadığı konusunda ayrıca bir tartışma yarattı.

Bundan sonra ise Lumiere Kardeşlerin bulduğu sinematograf ile ilgili konuştuk. Aynı zamanda bulunan diğer aletlerle (Edison’un çalışmaları vs.) çok fazla kafa karışıklığı yaratmak istemedim. Bu yüzden diğer çalışmalardan çok bu aletten ve hem çekme hem görüntüleme özelliğinden bahsettim. Daha sonra Lumiere Kardeşlerin çektiği ve gösterimini yaptığı videolardan biri olan Trenin gelişi videosundan bahsettim. Bu videoda ilk izleyicilerin trenin üzerilerine geldiğini düşünerek korktuğunu anlattım. Sonra Lumiere Kardeşlerin videolarından gösterdim.

 

Daha sonra çocuklara bu filmlerin daha çok belge niteliğinde çekildiğinden ve daha sonra sinemada belgesel ve kurmaca ayrımının oluştuğundan bahsettim.

Bu noktadan sonra George Melies’ten bahsettim. Kendisinin bir sihirbaz olduğundan, Lumiere kardeşlerinin buluşunu görünce çok etkilendiğinden ve bunu kullanmak istediğinden bahsettim. Sonra Hugo (2011) filminden George Melies ile ilgili videolar gösterdim.

 

 

George Melies’in filmleri daha çok kurmaca hikayeler anlatmak için kullandığından bahsettik. Sonra George Melies’in Aya Yolculuk (1902) filmini izledik.

 

Daha sonra ise bu filmle ilgili neler düşündükleri hakkında tartıştık. Çocuklar genel olarak filmi beğendiklerinden bahsettiler. Fakat genel olarak bu şekilde bir yolculuğun bilimsel olarak imkansız olması genel tartışma noktamızı oluşturdu. Bunun dışında bundan daha iyisini yazabileceğini iddia eden katılımcılarımız arasında çocuklar vardı. İçlerinden birisine de bu konuda bana yazılı olarak eleştiri vermesini ve daha iyi nasıl olabileceğini sordum.

Son olarak ise ilk çizgi film örneklerinden Emile Cohl’un Fantasmagorie filmini izledik.

 

Yazan: Sinan Kadife

Çabuk Sığınlar

Nisan 1, 2017

Çocuklar için dünya sinema tarihi (2) – Sessiz Sinema

Nisan 1, 2017

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir